Haber

Trabzon, Can Atalay için sokağa çıktı: Önemli olan temsilcilik değil, savunduğu fikirler

TRABZON-Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, dün Meclis’te okunan kararla Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etti.

Emek ve Demokrasi Platformu’nun daveti üzerine bugün kent merkezindeki Meydan Park Atatürk Alanı’nda bir araya gelen vatandaşlar, ‘Milletvekili Can Atalay’, ‘Saray yargısı değil, milletin iradesi’ gibi sloganlar attı. , ‘Can Atalay’a özgürlük’, ‘Halk seçer, saray’ ‘Yakalar alır’ pankartlarıyla harekete katıldılar. CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, SOL Partisi İl Başkanı Bilal Akcelep, TİP Büyükşehir Belediye Başkanı Süleyman Hacıbektaşoğlu, Trabzon Halkevi üyeleri ve KESK üyelerinin katıldığı eyleme, Eğitim-Sen Trabzon Şube Başkanı Muhammet Akşam tarafından basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasını Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu adına Eğitim-Sen Şube Başkanı Muhammet İkin yaptı.

İkincisi, anayasal demokraside meşruiyetin kaynağının hukuk olduğunu vurgulayarak, Anayasayı tanımamanın meşruiyeti ortadan kaldıracağını söyledi. Türkiye’de adalet mekanizmasının uzun süredir hukukun üstünlüğü değil, üstlerin hukuku temelinde işlediğini ifade ederek, toplumun siyasi iktidar eliyle hukuk devleti ile aynı hizaya getirilmeye çalışıldığını söyledi. yargının sopası.

‘HÜKÜMET ANAYASAYI KÜÇÜK GÖRÜYOR’

Atalay’ın parlamento koltuğunun kaldırılmasının, Anayasa Mahkemesinin hakların ihlali nedeniyle iki kez kararına rağmen, anayasaya aykırı rejimini ortaya koyduğunu belirterek, “Bu tutumla, Türk Büyük Ulusal Meclisi kendi varlığına saldırdı, teslim oldu. hukuksuzluğa sürüklenmiş, millet iradesinin tecellisinden uzaklaşılmıştır. Anayasanın, hukukun ve parlamentonun varlığı talep meselesi haline gelmiştir.” geldi. Siyasi iktidar Anayasayı ve hukuku kendisine engel olarak görüyor. Yarattıkları yoksunluk, yoksulluk ve sömürü sistemini, yarattıkları eşitsizlik ve adaletsizlik ortamını Anayasa’yı, hukuku rafa kaldırarak örtbas edebileceklerini sanıyorlar. Bu çaba boşunadır. Türk toplumu, üzerine örtülmek istenen bu karanlık örtüyü yırtabilecek bilgiye sahip değildir. “Demokrasi bilinci var” dedi.

Can Atalay, Soma ve Ermenek’teki maden katliamında hayatını kaybeden madencilerin, Çorlu’daki tren faciasında hayatını kaybedenlerin ve Aladağ’daki halk yurdunda yanarak ölen çocukların avukatı ve avukatıydı. Gezi’nin, halkın özgür ve kardeşçe bir arada yaşama iradesinin ortaya çıktığı bir bileşeni. “Meselenin milletvekilliğini kaybetmenin ötesinde anlamları var. Asıl amaç Atalay’ın savunduğu laiklik, kamusallık, eşitlik, özgürlük ve adalet arayışıdır.” dedi.

‘DÜŞÜRME KARARI YOK’

İnsanca bir yaşam, insanca bir düzen talep ettiklerini kaydeden İkik, konuşmasını siyasi iktidara şu uyarılarda bulunarak tamamladı:
“Siyasi iktidara uyarımızdır. Adalete güven duygusunu zedelemek, bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Kendi halkına bu kadar vahşice davranan bir düzenin sürdürülmesi mümkün değildir. Bunu kabul edilemez buluyoruz. Halkın hakları için mücadele eden Can Atalay tutukluluğuna devam ediyor ve milletvekilliğinin düşürülmesi kararına da karşı çıkıyor.” ifade ediyoruz.

“Milletin iradesini ve anayasayı hiçe sayan bu darbe zihniyeti karşısında adalet, emek, özgürlük, demokrasi ve eşitlik için ortak çabamızı büyümeye ve kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu